Hamileliğin ilk zamanlarında hormonların aktif olması sebebiyle cildinde yağlanma ve sivilce problemi oluşabilir. Bu sorun için standart kozmetik kremler yerine, bebeğe zarar vermeyecek eczane ürünlerinden kullanman gerekir.Hamile olman makyaj yapmana asla engel değil, yine doğal ve vegan içeriklere sahip ürünlerle yüzüne tazelik ve ışıltı katabilirsin. Pembe ve şeftali tonlarda hafif bir allık, ruj, pudra ve biraz da rimelle harika görünebilirsin!

Hamilelik sürecinde bedeninde oluşabilecek en büyük sıkıntılardan biri de göğüs ve karında meydana gelene çatlaklardır. Büyüme yüzünden göğüste ve karında oluşabilecek çatlaklara karşı ilk aylardan itibaren önlem alarak cildini sıkı tutman iyi olacaktır. Karında 5. aydan itibaren yoğunlaşan büyüme aynı yoğunlukta çatlakları da beraberinde getirebilir. Haftada bir iki defa peeling yapıp, yumuşak yapılı kremler, özel hamilelik yağları ve kremleri kullanarak çatlamaların önüne geçebilirsin.

Cilt kuruması da hamilelikte sıklıkla yaşanan durumlardan biridir. Hormonlar da bu dönemde aleyhine çalıştığı için ciltte kuruma ve kaşınma hissinin yaşayabilirsin. Buna karşı banyo sonrası ve uyku öncesi Ph derecesi yüksek olmayan ve yoğun nem özelliği olan vücut losyonları kullanmalısın.

Yine hamilelikte östrojen hormonu yükseldiği için, cildin belli yerlerinde aniden kahverengi lekeler oluşabilir. Bu lekelere 4-5. aylar arasında daha sık rastlanır. Lekelerden korunmak için yaz kış demeden, güneş olsun olmasın güneş koruma kremi kullanmayı ihmal etmemelisin. Bal, limon suyu ve zeytinyağı gibi doğal ürünlerin karışımıyla yapacağın maskeler de cildini yumuşatıp lekeli görünümün kaybolmasına yardımcı olabilir. Cildindeki renk tonu farklılıkları için normal ten renginden biraz açık ve koyu bir ton fondötenle taze ve doğal bir görünüm yaratabilirsin.

Yine bu dönemde vücutta selülit adı verilen portakal kabuğu görünümü oluşabilir. Özellikle bacak ve kalça bölgesinde oluşabilecek olan bu görünüme karşı düzenli yürüyüş ve su içmek, şekerli gıdalardan uzak durmak en ideal yöntemdir. Selülit kremlerini doğumdan sonra kullanman daha sağlıklı olacaktır.

Hamilelik sürecinde saç boyatma konusu sürekli tartışılan ve anne adaylarını tedirgin eden bir konudur. Yapılan araştırmalar saç boyalarının bebek üzerinden direkt etkisi olmadığını iddia etse de yine de ilk aylarda uzak durman daha sağlıklı olacaktır. İlerleyen aylarda içeriğinde amonyak olan boyalar yerine, kalıcılığı az olan doğal boyaları tercih ederek hamilelikte güzelliğinizden vazgeçmek zorunda kalmayabilirsin. Zaten hamileliğin 5. ayında hormonların etkisiyle saçlar kendiliğinden dolgun, parlak ve ışıl ışıl görünmeye başlayacaktır.

Hormonlarda yaşanan değişimler yüzünden, kendini normalden aktif, enerjik, hızlı hissedebilirsin ama vücudunu gereğinden fazla zorlayacak hareketlerden kaçınmalısın. İçindeki enerjiyi boşaltmak için en ideal tercih hafif yürüyüşler, pilates yoga ve yüzme olacaktır. Özellikle yoga ve pilates hamilelikte en çok önerilen aktivitedir çünkü nefes, duruş ve esneklik içeren egzersizleriyle doğuma da hazırlayacaktır.  Uzman eşliğinde hamilelik dönemine uygun olarak yapacağın yoga ve pilates tansiyonunun düzenlenmesinden, stresten uzak kalmana kadar pek çok konuda sana destek verecektir.

Ayaklarında şişme yaşamaya başlamış olabilirsin. Bunun için öncelikle topuklu ayakkabılarından bir süreliğine uzak durman gerekiyor. Kan dolaşımında sıkıntıya sebep olabilecek yüksek topuklar yerine yine şıklığından ödün vermeyecek düz ayakkabıları tercih edebilirsin. Yine fazla sıcak suyla banyo yapmak da şişlikleri artırabilir, bu nedenle banyo suyunu mümkün olduğunca ılık tutmalısın.