Gebelikte ortaya çıkan değişikliklerin kaybolduğu, vücudun önceki halini alabilmesi için geçen ortalama 6 haftalık sürece Lohusalık Dönemi adı verilir.
Doğum sonrası bir kadının yaşadığı 6 haftalık süreye Lohusalık Dönemi denir. Gebelikte ortaya çıkan değişikliklerin kaybolduğu, vücudun önceki halini alabilmesi için geçen ortalama 6 haftalık bu süreçte annede gebelikte değişime uğrayan metabolizma ve genital sistemde oluşan değişimin düzelmesi durumu yaşanır.
Sıkıntı, stres, sabırsızlıkla geçen 9 ay sonrasında bebeğini kucağına almanın sevincini tarif edemediğine şüphe yok. Ama doğurduktan sonra her şey bitmiş değil, hatta yeni başlıyor denebilir. Doğum sonrası da birtakım değişiklikler yaşayabilirsin. Gerek psikolojik gerek fizyolojik olarak yaşayabileceğin bu değişimler Lohusalık Dönemi adı verilen 40 gün sonrasında yavaş yavaş geçmeye başlar.
Sağlıklı bir lohusalık dönemi geçirebilmen için;
Doğumdan sonraki ilk 24 saatte ateş, nabız ve kan basıncı (tansiyon) normal olana kadar sık sık takip edilmelisin. Uterus (rahim) masajını nasıl yapman gerektiği ve yararları anlatılmalıdır. Bebeğini emzirmen için yardım edilmeli, bebeğini nasıl emzireceğin ve meme bakımı öğretilmelidir. Tuvalete gittiğinde önden arkaya doğru taharet almalı, en geç 6 saate bir ped değiştirmelisin. Kan dolaşımını kolaylaştırmak için hareket etmeli, bol sıvı ve hafif yiyecekler içeren bir diyetle beslenmelisin. 24 saat içinde ateşinin 37,5 dereceden yüksek olmaması, kan basıncı ve nabzının normal olması, idrar yapman, kanamanın belirgin olarak azalması ve bebeğini emzirmiş olman gerekmektedir. Taburcu olmadan önce lohusalık süresince yapacaklar konusunda mutlaka danışmanlık hizmeti almalısın.
Hastaneden taburcu olduktan sonra doğum sonu izlemine mümkünse özellikle eşinle birlikte katılmalısın. Dördüncü, beşinci ve altıncı izlemlerinin sağlık personeli tarafından yapılması gerekir.
İzlemlerde dikkat edilmesi gereken hususlar
Hamilelik ve lohusalık doğal bir yaşam olayı gibi gözükse de anne için büyük bir stres nedeni olabilmektedir. Özellikle ilk doğumunu yapmış olan kadınların %50-80’inde huzursuzluk, sinirlilik, duygusal dengesizlik ve ağlamaklı olma durumu şeklinde annelik hüznü görülebilir. En sık görülen belirtilerden biri de uyku bozukluğudur. Bu şikayetler doğumdan sonraki ilk 3-10 gün içinde ortaya çıkar ve genellikle 20. haftanın sonunda kaybolması beklenir. Kadınların %10-15’inde görülen hamilelik sonrası depresyonu annelik hüznüne göre daha ağır bir tablodur. Genellikle doğumdan sonra ilk üç ayda görülmekte ve daha sonra tekrarlayabilmektedir. Annelik hüznü sırasındaki belirtilere ek olarak; isteksizlik, iştah sorunu, aşırı endişe, sıkıntı, ilgisizlik, bebekle ilgili aşırı kaygı ya da boş verme gibi belirtiler görülebilir. Kendinde doğum sonrası depresyon belirtileri gördüğünde mutlaka bir sağlık kuruluşundan destek almalısın.
Doğum sonrası depresyonunda etkisi gözlemlenen Omega-3 içeriği ile ilgili Omega-3 Nedir ve Neden Önemlidir yazımıza göz atabilirsin.